I see trees of green........ red roses too
I see em bloom..... for me and for you
And I think to myself.... what a wonderful world.

Monday, June 27, 2016

2016 Yaz Sebzeleri

Bu senenin sebze bitkileri Recai Usta'dan geldi. iki adet domates, üç adet salatalık ve iki adet biber fidesi.

Salatalıklar oldu, kopartıp kopartıp yiyoruz.

Domateslerin üstü epey bir çiçekli, ilk üç domates henüz büyümekteler ve henüz kızarmaya başlamadılar bile.

Biberlerden bir tane kopardık şimdiye kadar, bekliyoruz, sabırla ve iştahla


Yaz Geldi, Hoş Geldi

Yaza doyum olur mu? Olmaz tabii ki. Herşey bahar ile başlıyor, gözle görülür bir faaliyet, bugün olmayan tomurcuklar aniden ortaya çıkıyor, yeni yapraklar birden büyüyor, bir telaş bir telaş. Bunları seyretmesini seviyorum, her bir tomurcuğun çiçek olmasını, her bir yaprağın büyümesini.

İşte bu senenin yaz manzaraları
Lavantalar Çiçek Açtı - Rüzgar İle Dans Ediyorlar
Meleklerin Kanatların Altında
Ortancalarım
Mesut, Evide Mutlu
Biz de Mutlu

2016 Yaz Misafirlerimiz

Geçen senelerde bizi ziyarete gelen, bahçemizde ağırladığımız ve mutlu saatler geçirdiğimiz misafirlerimiz ile neden daha çok resim çekmediğim ve bunları yayınlamadığım konusunda çok pişmanım. Pişmanlığın neresinden dönersen kardır diyerek bu sene ile gelen misafirlerimizi burada anılarda tutuyor olacağım.

2016 yazının ilk misafirleri Erkan'ın çalışma arkadaşı Engin, eşi Özlem ve sevimli kızları Ela idi. Ataşehir'den bize ilk defa geldiler. Hava güzel, çaylar taze ve keyfimiz yerinde.
Engin, Özlem ve Ela ile (25.06.2016)
Şeker Bayramında evimizdeydik, komşularımız ile mangal yapıp, unutulmaz bir akşam geçirdik.
Moşe, Ceni, Berrin ve Turgut ile (04.07.2106)
Erkan'ın çalışma arkadaşı Uğur ve sevimli eşi Yeliz akşam ziyaretimize geldiler, yanlarında da çok yakında dünyaya gelecek bebekleri Dora. Bir sonraki ziyaretlerinde Dora kucağımızda olacak :)
Yeliz, Uğur ve Dora ile (12.07.2016)


Thursday, June 23, 2016

Gökkuşağı'nin Altında

Haziran ayının ilk haftalarında yağan yağmur sonrası bahçemizden gökkuşağı görüntüsü. Hemen bir resim çektik ki, bu güzel manzarayı hep anılarda tutabilelim.


Kardeşim ile ben daha çok küçük çocuklar iken, gökkuşağı gördüğümüzde, anneme ısrar ederdik:
"Anne, hadi gidip gökkuşağına daha yakından bakalım, altından geçelim" diye. 
Annemde bunun olmayacağını anlatmaya çalışırdı her seferinde, sonunda ikna edemeyeceğini anlamış olmalı ki, vazgeçirmek için; 
"Gökkuşağının altından geçen kızlar erkek, erkekler de kız olur" demişti. 
İkna konusunda başarılı da oldu, sonra gökkuşağının altından geçmeye çalışmaktan vazgeçtik hatta erkek olmaktan korktuğumuz için denemeye bile yeltenmedik.