I see trees of green........ red roses too
I see em bloom..... for me and for you
And I think to myself.... what a wonderful world.

Wednesday, April 6, 2016

Tohumdan Ağaç Yetiştiriyorum

Bahçede Otururken
Ocak ayında, Antalya'ya şirket toplantısı için gittiğimiz otelin bahçesinde kahve içerken, bir arkadaşım hemen arkamızdaki ağacı göstererek "ne kadar güzel bir ağaç" dedi. Cidden çok güzel görünüyordu, dallarındaki bütün yapraklar bu mevsimde döküldüğü ve üstünde hiç yeşillik olmadığı halde, aşağıya doğru sarkan dalları ile lüle lüle saçlarının dağıtmış bir kadının benziyordu. Boyu 1.50-1.60 cm civarında olmalıydı, sanırım daha da fazla uzamayacaktı. 

Oturduğum yerden o güzel ağaca bakmaya devam ederken boş dallarında küçük keseleri fark ettim, "bunlar nedir diye" yaklaşıp baktığımda tohumlarının olduğunu anladım. Hemen bahçıvanlık kimliğim ile iki tane keseyi aldım. Ama ne kadar kötü bir bahçıvanım ki ağacın resmini çekmedim.

Eve döndükten bir kaç gün sonra keseleri açınca her bir kesede iki tane siyah tohum olduğunu gördüm. Çimlendirmek için toprağa verdim. Ama hala kötü bahçıvanlık devam ettiği için tohumların da resmini çekmedim. 

Filizlenen Tohumlar (06.04.2016)
Sanırım ağaçtan tohumları alırken de, aynı tohumları toprağa verirken de filizlenme olacağına pek de güvenmedim.


Ama yanıldım, filizlendiler, iki buçuk ay içinde de epey yol kat edip epeyce büyüdüler.

Bu filizler ile macera devam edecek, yakında onları, daha büyük bir saksıya geçirmeyi planlıyorum, her üç ayda bir resimlerini eklersem böylece büyümelerini de görebileceğim. 

Amacım onları, yeterince büyüdüklerinde, bahçeye dikebilmek ve anneleri kadar güzel olduklarını görebilmek.

Fideleri artık bir süre kalacakları saksılara alabildim. Fakat çok acıdır ki, bir tanesi bir süre sonra sağlığını yitirdi ve yaşamaya devam edemedi. Şimdi elimde bir tanesi kaldı, gözüm gibi baktığım.
Saksıda (05.06.2016)

No comments:

Post a Comment